Lenf kanserinin evreleri
Lenf kanseri nedir ?
İnsan vücudunda bulunan lenf sistemi, lenf sıvısının beden içinde hareket etmesini sağlayan lenf düğümleri ve damarlarından meydana gelir. Bahsi geçen lenf sıvılarının içinde enfeksiyona karşı savaşan akyuvar hücreleri bulunur. Bakteri ve virüsleri yakalayıp yayılmasını engelleyen lenf düğümleri, vücudumuzun doğal filtreleri olarak iş görür.
Lenf sistemi yapısı itibariyle insan vücudunu korumaya yararken, lemfosit isimli lenf hücreleri bazen kansere dönüşebilir. Lenf sisteminde meydana gelen bu tür kanser vakaları “lenfoma” olarak da adlandırılır.
Günümüzde doktorlar 70’ten fazla kanser tipini lenfoma diye tanımlıyor. Bu hastalık o kadar tehlikeli ve sinsi ki, lenf sisteminin aşağıda yer alan herhangi bir bölümünü etkileyebiliyor:
- Kemik iliği
- Timüs (İman tahtasının üzerinde bulunan bez)
- Dalak
- Bademcikler
- Lenf düğümleri
Bu arada doktorlar lenfomayı Hodgkin lenfoma ve Hodgkin olmayan lenfoma (Non-Hodgking Lenfoma) olmak üzere iki ana kategoriye ayırır.
Lenf kanseri tedavisi
Lenf kanserinin tedavisinde birçok tıbbi uzman güçlerini birleştirmek ve ortak hareket ederek çare aramak zorundadır: Kan, kemik iliği ve bağışıklık sistemi bozuklukları üzerine uzmanlaşan doktorlar olan hematolojistler. Kanserli tümörleri tedavi eden onkolojistler. Tedavi sürecini planlayan ve hangi tedavi yönteminin etkili olduğunu tespit eden patolojistler.
Bunun dışında lenfoma tedavisinin kanserin bulunduğu aşamaya göre değişiklik göstereceği söylenebilir. Doktorlar tümörün evresini belirlerken kanserli hücrelerin vücutta ne denli yayıldığını göz önünde bulundurur. Örneğin birinci evrede sadece birkaç lenf düğümü kansere yakalanmıştır. Ancak dördüncü evrede tümör akciğer ve kemik iliğine çoktan sıçramış olacaktır.
Öte yandan doktorlar NHL olarak kısaltabileceğimiz Hodgking olmayan lenfomayı da ne kadar hızlı büyüdüklerine göre sınıflandırırlar. Bu evreler şu şekildedir:
- Düşük dereceli veya uyuşuk
- Orta dereceli veya agresif
- Yüksek dereceli veya çok agresif
Hodgkin lenffoması için belirlenen tedavi planında radyasyon terapisiyle kanserli hücrelerin öldürülmesi amaçlanır. Bu süreci hızlandırmak adına doktorlar kemoterapi ilaçlarını da reçete edebilir.
Ayrıca kemoterapi ve radyasyon gibi tedavi yöntemlerinden Hodgkin olmayan lenfomayı tedavi ederken de faydalanılır. Kanserli B-hücrelerini yok eden biyolojik terapiler de etkili olabilir. Bu işe yarayan ilaçların başında rituximab gelir.
Bazı ileri vakalarda kemik iliği ve kök hücre nakliyle hastanın vücudunda sağlıklı ve güçlü bağışıklık sistemi hücrelerinin oluşması hedeflenir. Bunun için hastanın yakınlarından kemik iliği nakli yapılabilir. Yani “Lenf kanseri tedavisi mümkün mü?” diye soracak olanlara “Evet, pekala mümkün” denebilir.
Lenf kanseri hangi bölüm bakar ?
Hastanelerin onkoloji, yani kanserle ilgilenen bölümleri lenf kanserinin teşhis ve tedavi sürecine yardımcı olur.
Lenf kanseri tedavisi kaç ay sürer ?
Kanserin içinde bulunduğu evre, yayılma oranı ve türüne göre bu sorunun cevabı değişiklik gösterecektir. Örneğin birinci evredeki hastalık birkaç ay içinde tedavi edilebilirken, dördüncü ve en ölümcül aşamaya gelmiş kanser vakalarının tedavisi daha uzun sürecektir. Neyse ki modern tıp lenf kanseri tedavi başarı oranını yükseltmek için sürekli gelişiyor ve yeni yöntemler keşfetmeye devam ediyor.
Lenf kanseri bulaşıcı mı ?
Hayır, lenf kanseri bulaşıcı değildir.
Lenf kanseri tehlikeli midir ?
İlk evresindeki lenf kanseri için çok tehlikeli denemez, ancak kanserin vücuttaki doku ve organlarda ileri seviyede yayılması durumu ölümcül olabilir. Bunun için erken teşhis konulması ve hastanın hemen tedaviye alınması hayati derecede önem taşır.
Lenf kanserinin belirtileri
Lenfoma veya bilinen adıyla lenf kanseri ilk evrelerindeyken her zaman belirtilerini göstermeyebilir. Bunun yerine çoğu lenf kanseri hastası, hastalığını başka bir şikayet için doktora başvurduğunda gerçekleştirilen fiziki muayene sonrası fark eder. Derinin altında beliren küçük, yumuşak nodüller vücudun aşağıda yer alan bölgelerinde hissedilebilir:
- Boyun
- Üst göğüs
- Koltuk altı
- Mide
- Kasık
Bunun dışında erken evre lenf kanserinin belirtileri değişiklik gösterebilir. Hal böyle olunca hastalığı önceden fark edebilmek ve tedaviye erkenden başlamak zorlaşır. Ancak lenf kanserinin ilk aşamadaki belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Kemik ağrısı
- Öksürük
- Yorgunluk, bitkinlik
- Dalakta büyüme
- Yüksek ateş
- Gece terlemeleri
- Kaşıntılı döküntü
- Cilt kıvrımlarında döküntü
- Kısa aralıklarla nefes alış verişi
- Ciltte kaşıntı
- Mide ağrısı
- Açıklanamayan kilo kaybı
Yukarıda listelenen belirtiler akla doğrudan lenf kanserini getirmeyeceği için hastalık kolayca gözden kaçabilir ve teşhisi gecikebilir. Kanser tedavisinde erken teşhisin hayat kurtaracağını hesaba katarsak, bir an önce lenf kanserinin belirtilerini araştırmak önem taşır.
Lenf kanseri neden olur ?
Tipik olarak kanser, hücrelerin kontrolsüz büyümesinin bir sonucudur. Bir hücrenin ortalama yaşam ömrü çok kısadır, süresi dolan hücre ölür. Ancak lenf kanseri olan insanlarda hücre ölmek yerine büyür ve yayılır.
Modern tıp henüz lenf kanserine neyin yol açtığını, sebeplerinin neler olduğunu açıklayabilmiş değil. Fakat lenf kanseriyle bağdaştırılan bazı risk faktörleri mevcut.
Lenf kanserinin risk faktörleri nelerdir ?
Lenf kanseri teşhisi konulan çoğu kişinin bu hastalığa neden yakalandığı bilinmez. Ancak bazı hastaların daha fazla lenf kanseri ölüm riski taşıdığı düşünülüyor.
Hodgkin olmayan lenf kanseri için risk faktörleri
Non-Hodgkin lenf kanseri (NHL) hastalığının görülme sıklığını arttırdığı tahmin edilen risk faktörleri şu şekildedir:
Bağışıklık sistemi yetmezliği: HIV veya AIDS gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklara yakalanan kişilerde lenf kanseri görülebilir. Organ nakli sonrası bağışıklık sistemini baskılayan ilaçları kullanan hastalarda da durum aynıdır.
Otoimmün rahatsızlığı: Rotamoid artrit ve çölyak hastalığı gibi belli otoimmün, yani bağışıklık sistemiyle alakalı rahatsızlıklara yakalanan hastaların lenf kanserine yakalanma riski fazladır.
Yaş: Lenf kanseri genellikle 60 yaşın üzerindeki hastalarda görülür. Ancak kanserin bazı türleri daha çok çocuk ve bebeklerde ortaya çıkar.
Cinsiyet: Kadınlar, lenf kanserinin bazı belli tiplerinin gelişmesine daha müsaittir. Bazı kanser türleri ise erkeklerde daha çok görülür.
Enfeksiyon: Hepatit C, Epstein-Barr virüsü (EBV) ve helikobakter pilori gibi enfeksiyonlar yüksek riskle bağlantılı kabul edilir.
Kimyasal ve radyasyona maruz kalma: Böcek zehri ve suni gübre gibi kimyasalların yanı sıra nükleer radyasyona maruz kalmak NHL gelişimi riskini yükseltir.
Fazla kilolar: Obezite lenf kanserinin gelişimi için muhtemel risk faktörü kabul edilir. Ancak bu bilgi halen daha teyit edilmiş değildir ve bilimsel araştırmalarla desteklenmeye muhtaçtır.
Hodgkin lenf kanseri için risk faktörleri
Yaş: Teşhis konulan hastaların büyük çoğunluğu 20-30 yaş arasında ve 55 yaşın üzerindeki kişilerden oluşur.
Cinsiyet: Bu tip lenfoma kadınlardan çok erkeklerde görülür.
Aile geçmişi: Eğer bir çocuk Hodgkin lenf kanseri olmuşsa, ebeveynlerinin de bu hastalığa yakalanma riski artacaktır. Bu sebeple “Lenf kanseri genetik mi?” halen daha doktor ve araştırmacıların cevabını bulmaya çalıştığı bir sorudur.
Enfeksiyöz mononükleoz: Tükürükle bulaşabilen bu enfeksiyon lenfoma riskini arttırır.
Zenginlik: Şaşırtıcı gelebilir ama sosyoekonomik statüsü yüksek, yani zengin olan ve refah içinde yaşayan kişilerin bu tip kansere yakalanma riski fazladır.
Bağışıklık sistemi rahatsızlıkları: HIV ve benzeri bağışıklık sistemi kaynaklı hastalığı olanlarda lenf kanseri daha sık görülür.
Lenf kanseri nasıl teşhis edilir ?
Peki, lenf kanseri teşhisi nasıl konur? Öncelikle hastalığın belirtilerinden şüphelenen kişilerin doktor muayenesi sonrasında biyopsileri yapılır. Büyümüş bir lenf düğümünden alınan hücrenin laboratuvar ortamında hemapatolojist tarafından incelenmesiyle birlikte lenf kanserli hücrelerin varlığı saptanır.
Eğer hemapatolojist lenfoma hücrelerine rastlarsa, ilerleyen testlerde kanserin vücutta ne denli yayıldığı tespit edilir. Bu testler arasında göğüs bölgesine yapılan X-ray görüntülemesi, kan testi ve doku testleri yer alır.
CT ve MRI gibi görüntüleme yöntemleriyle de büyümüş lenf düğümleriyle beraber var olan tüm tümörler ortaya çıkarılır. “Lenf kanseri nasıl anlaşılır?” sorusuna bu şekilde cevap verilebilir.
Lenf kanserinin evreleri
“Lenf kanseri kaç evredir?” sorusuna “Toplamda 4 evredir” diye cevap verilebilir. Evet, Hodgkin lenfoması ve Hodgkin olmayan lenf kanseri toplamda 4 ayrı evrede sınıflandırılır. Lenf kanserinin içinde bulunduğu evre, kanserin nerede oluştuğu ve ne denli yayıldığı gibi kriterler hesaplanarak belirlenir.
Evre 1: Kanser sadece bir lenf nodunda veya bir organdadır.
Evre 2: Kanser bedenin aynı tarafındaki iki lenf nodundadır veya kanser bir organa bulaşıp bu organın yakınındaki lenf nodlarına sıçramıştır.
Evre 3: Bu aşamada kanser birçok lenf noduna sıçramıştır ve vücudun her iki tarafına bulaşmıştır.
Evre 4: Kanser bir organda olabilir ve bu organın etrafındaki lenf nodlarına sıçramış olabilir. Hodgkin olmayan lenfoma ilerledikçe kanserli hücreler daha da yayılır. Kanser artık karaciğer, kemik iliği ve ciğere sıçrar.
Hastalığın en korkutucu ve zorlu aşaması olan dördüncü evre ileri bir vaka kabul edilse de tedavi edilebilir.
Çocuklarda lenf kanseri
Lenf kanserine yakalanma riski yetişkinlerde nasılsa çocuklarda da aynı şekilde geçerlidir. Ancak lenfomanın bazı türleri ne yazık ki çocuklarda daha sık görülebiliyor.
Örnek vermek gerekirse, Hodgkin lenfoması 15 yaşındaki ve daha küçük çocuklarda sıklıkla görülür. Hodgkin olmayan lenfoma çocuklara bir kez bulaştığındaysa çok hızlı büyür ve agresif davranış sergiler.
HIV gibi bağışıklık sistemi kaynaklı hastalıkları olan, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanan çocuklarda lenf kanserine yakalanma riski ise daha fazla olacaktır. Keza radyasyon terapisi veya kemoterapi tedavisi gören çocuklar da aynı şekilde.
Lenf kanseri ve lösemi
Lenf kanseri ve lenf kanseri birbirine çok benzer belirtileri paylaşan iki farklı kan kanseri tipidir. Ancak bu benzerliklerine rağmen sebepleri, tedavi yöntemleri ve belirgin bazı semptomları farklılık gösterebilir.
Belirtiler
Lenf kanseri ve lösemi hastaları yüksek ateş ve gece terlemesinden şikayetçi olur. Ancak aşırı derecede kanama, vücudun kolayca morarması, baş ağrısı ve enfeksiyon gibi yan etkiler lösemi hastalarında daha sık görülür. Lenf kanseri hastaları ise ciltte kaşıntı, iştah kaybı, açıklanamayan kilo kaybı ve lenf nodlarında şişkinlik gibi belirtileri daha çok tecrübe ederler.
Kaynak
Lösemi, yani kan kanseri genellikle kemik iliğinden başlar ve çok fazla akyuvar üretilmesine neden olur. Lenf kanseri ise lenf nodüllerinde ortaya çıkar, tıpkı lösemi gibi anormal derecede akyuvar üretimine ve bu hücrelerin yayılmasına yol açar.
Tedavi süreci
Doktorlar bazen hem lenf kanseri, hem de lösemi vakalarında hastalığın seyrini dikkatli bir şekilde izlemeyi tercih edebilirler. Bunun sebebi, bazı kanser türlerinin çok yavaş büyümesi ve agresif olmayışlarıdır. Eğer doktor tedavi aşamasına geçmeye karar verirse, her iki kanser türünde de kemoterapi ve radyasyondan faydalanılır. Ancak lösemi lenf kanserinden farklı olarak iki farklı yaygın tedavi seçeneğine sahiptir. Bunlar kök hücre nakli ve hedeflenmiş ilaç tedavisidir.
Lenf kanseri ne kadar yaşar ?
ABD menşeli Lösemi & Lenfoma Topluluğu’nun yayınlamış olduğu verilere göre Hodgkin lenf kanseri yüksek derecede tedavi edilebilir bir hastalık. Ancak hem Hodgkin lenfoması, hem de Hodgkin olmayan lenfomalarda (NHL) lenf kanseri yaşam süresi daha çok kanserli hücrelerin yayılma oranına ve kanser türüne göre değişiklik gösterebiliyor.
Amerikan Kanser Topluluğu (ACS) verilerinde ise NHL hastalarının 5 yıl boyunca hayatta kalma oranı yüzde 70 olarak hesaplanmış. 10 yıl boyunca yaşama oranı ise yüzde 60 olarak değerlendiriliyor. Hodgkin lenfoması hastaların lenf kanseri kurtulma şansı, hastalığın evresine göre değişiklik arz edebiliyor.
İlk evresindeki lenf kanseri hastalarının 5 yıl boyunca hayatta kalma ihtimali yüzde 90 olarak hesaplanırken, dördüncü evredeki hastalarda bu oran yüzde 65’e düşüyor. Dolayısıyla “Lenf kanseri kaç yıl yaşar?” sorusunun kesin ve net bir cevabı yoktur, olamaz da.