Hidrops Fetalis Nedir ?

Hidrops Fetalis Nedir ?

Hidrops Fetalis Nedir
Hidrops Fetalis Nedir

Hidrops Fetalis anne karnındaki fetüs ve yeni doğan bebeklerde görülen; dokularda su toplanması (ödem) sonucu hayatı tehdit eden bir rahatsızlıktır. Kısaca “hidrops” olarak da adlandırılan hastalığın iki farklı çeşidi vardır:

İmmün: Annenin bağışıklık sistemi, fetüsteki alvuyarların zarar görmesine yol açar. Bu da anne ve bebek arasında kan grubu uyuşmazlığına sebep olan tehlikeli bir durumdur. Ancak immün hidrops fetalis, RH (-) kadınlar için Rh immünoglobulin tedavisinin yaygın olmasından dolayı toplumda pek de sık görülmez.
Non-İmmün: Hastalığın en yaygın görülen tipidir. Bebeğin vücutta toplanan ödemden kaynaklı rahatsızlıklara maruz kalmasına yol açar.
Bebeğin yaşamını tehdit eden hidrops fetalis, vücutta toplanan fazla suyun bebeğin organ sistemini yıpratmasına ve zarara uğratmasına sebep olur. Bu rahatsızlığa yakalanan doğmamış bebeklerin yarısı ne yazık ki hayata tutunamaz. Öte yandan hidrops ile doğan bebeklerin çok fazla risk altında olduğunu da belirtmek gerekir. Bu bebeklerde hayatta kalma oranı, hidrops fetalis’e yol açan rahatsızlığın tedaviyle giderilme hızına göre değişiklik gösterir. Eğer tedavi edilmezse hidrops bebekler için ölümcüldür. Hamileliğin erken aşamalarında teşhis koyulması durumunda hastalığın tedavisi mümkün, ancak tedavide geç kalınırsa bebeğin ölü doğumu kuvvetle muhtemeldir.
İmmün hidrop teşhisi koyulan çocuklara doktorlar tarafından gerçekleştirilen acil bir değerlendirmeyle tedavi uygulandığı takdirde ölüm veya erken doğum önlenebilir. Tedavi süreci hidrops rahatsızlığına yol açan etkenler ve gebelik yaşına göre değişiklik gösterir.
Non-immün hidrops hastalığında ise anne karnındaki bebek ölümleri yüzde 60-90 arasındadır. Bu oran hastalığı tetikleyen nedene göre artıp azalabilir.

Hidrops Fetalis Neden Olur ?

Hidrops Fetalis Neden Olur
Hidrops Fetalis Neden Olur
Kan dolaşımındaki çok fazla su damarlardan ayrılıp dokulara ulaştığında hidrops gelişir. Ancak bunun dışında birçok rahatsızlık ve komplikasyon da hidrops fetalis hastalığına neden olabilir.
İmmün hidrops fetalis, anne kaynaklı kan grubu hastalıklarından dolayı oluşabilir. RH negatif bir annenin RH pozitif bebeği olursa, annenin bağışıklık sistemi, bebeğin RH pozitif alyuvar hücrelerini “yabancı” veya “düşman” olarak tanımlayabilir. Annenin kanındaki antikorların yabancı alyuvarlara saldırıp onları bozguna uğratması, bebekte anemi, yani kansızlık hastalığının oluşumunu tetikler. Ayrıca hidrops fetalis, anemiyle mücadele edemeyen bebeğin organlarında da tahribata yol açar. Bebeğin doku ve organları çok fazla sıvıyla dolar, bu şişkinlik kalbin olması gerektiği gibi çalışmasına engel olur.
Non-immün hidrop fetalis, bebek vücudunun doku ve organlarında toplanan fazlalık sıvıyla nasıl mücadele etmesi gerektiğini bilemediği durumlarda oluşur. Bebeklerde görülen hidrops rahatsızlığının yüzde 75 ila 90’lık bir kısmı bu kategoridedir. Ancak bu hastalığın neden oluştuğunu açıklayacak tek bir mekanizma dahi henüz bulunabilmiş değildir. Yine de aşağıda listelenen bazı rahatsızlıklar, çoğunlukla hidrops gelişimiyle bağlantılı olarak değerlendirilir:
  • Şiddetli kansızlık, anemi
  • Konjenital (doğuştan gelişen) enfeksiyonlar
  • Kalp veya ciğer rahatsızlıkları
  • Kromozom anormallikleri ve doğum sakatlıkları
  • Karaciğer hastalığı

Hidrops Fetalis Belirtileri

Hidrops Fetalis Belirtileri Nelerdir
Hidrops Fetalis Belirtileri Nelerdir
Her bebekte farklı belirtiler gözlemlenebilir, ancak aşağıda yer alan belirtiler hidrops fetalis hastalığının en yaygın görülenleri arasındadır.
Hamilelik esnasında fark edilen hidrops fetalis belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
  • Amniyotik sıvının çok fazla olması (Amniyon sıvısı; bebeğin anne karnındayken içinde yüzdüğü sıvıdır.)
  • Plasenta bağının zayıflaması (Plasenta: Anne karnında anne ile fetüs/bebek arasında besin-oksijen alışverişini sağlayan oluşumdur.)
  • Ultrason ile yapılan taramalarda fetüsün karaciğer, kalp veya dalağının büyüdüğünün görülmesi veya karın, kalp ve ciğer bölgesinin etrafını çevreleyen ödem şişliklerinin fark edilmesi.
  • Akciğerin yeteri kadar gelişmemesi sonucu diyaframın küçülmesi, bebeğin dolu dolu nefes alamıyor olması.
Doğum sonrası hidrops fetalis belirtileri ise şöyledir:
  • Bebeğin cildinin soluk bir renk tonunda olması
  • Vücudun çeşitli bölgelerinde, ancak özellikle karın bölgesinde görülen ödem
  • Karaciğer ve dalağın büyümesi
  • Solunum zorluğu, bebeğin zar zor nefes alabilmesi
Yukarıda yer alan belirtiler başka hastalıklarla ortak olabilir. Bu yüzden hiçbir zaman için teşhisi kendi başınıza koymayın, isabetli teşhis için mutlaka çocuk doktoruna danışın.

Hidrops Fetalis Teşhis

Hidrops Fetalis Nasıl Teşhis Edilir
Hidrops Fetalis Nasıl Teşhis Edilir
Fiziksel muayene ve hastanın tıbbi müdahale geçmişinin incelenmesi sonucu hidrops fetalis rahatsızlığının teşhis aşamasına geçilir. Bu süreçte aşağıdaki yöntemler uygulanabilir:
Ultrason: Yüksek frekanslı ses dalgalarından faydalanılarak gerçekleştirilen bu tarama yöntemi sayesinde kan damarları, dokular ve organlar olanca netliğiyle görüntülenebiliyor. Ultrason, bebeğin iç organlarının nasıl çalıştığının görülmesi, kan dolaşımında ve damarlardan kan akışında herhangi bir sorun olup olmadığının öğrenilebilmesi için ideal çözüm yoludur. Bebeğin vücudunda biriken ödem varsa ultrason ile teşhis konulabilir.
Kan örneği alımı: Annenin rahminden içeriğe doğru uzatılan bir iğne yardımıyla göbek bağından veya fetüsten kan örneği alınır.
Amniyosentez: Anneden gelen amniyotik sıvı laboratuvar ortamında bir dizi teste tabi tutulur ve bu yolla teşhis konulur.

Hidrops Fetalis ile Doğum Nasıl Gerçekleştirilir ?

Hidrops Fetalis ile Doğum Nasıl Gerçekleştirilir
Hidrops Fetalis ile Doğum Nasıl Gerçekleştirilir
Hidrops rahatsızlığı görülen bebeklerin doğum yöntemine doktorlar karar verir; ancak sezaryen en yaygın metottur. Doğum sonrası bebeğin daha rahat nefes alabilmesi için nefes borusuna özel bir tüp yerleştirilerek entübasyon (dışarıdan solunum desteği) sağlanır. Ancak bu nefes tüpünü yerleştirmek, bebeğin vücudundaki aşırı sıvı sonucu oluşan şişkinlikten dolayı hayli zorlayıcı olabilir. Bebeğin yeteri kadar oksijen alabilmesi için yüksek frekanslı ventilasyon (solutma) da sağlanabilir. Yeni doğanın rahatça nefes alabilmesine yardımcı olmak için göğüs bölgesine yerleştirilen tüplerle karın ve ciğer bölgesinin etrafındaki sıvının dışarı atılması sağlanabilir.
Anne ile bebek bağı arasında normalde iki atardamar ve tek bir damar bulunur. Ancak bu bağ üzerinde açılacak intravenöz yolla (doğrudan damar yoluyla) bebeğe ihtiyacı olan sıvı ve ilaçlar verilebilir. Tansiyon ölçülebilir ve kan testi için gerekli kan örneği alınabilir.

Hidrops Fetalis Tedavisi

Hidrops Fetalis Tedavisi Nasıldır
Hidrops Fetalis Tedavisi Nasıldır
Her bir hidrops fetalis vakası, kendi içinde farklı tedavi yöntemini gerektirebilir. Kadın doğum uzmanı doktorlar tedavi sürecine yön verirken aşağıdaki kriterleri gözetir.
  • Annenin gebelik yaşı, genel sağlık durumu ve tıbbi geçmişi,
  • Hastalığın derecesi,
  • Bebeğin çeşitli ilaç tedavisi ve terapilere karşı dayanıklılığı,
  • Hastalığının seyri ve annenin tercihi
Hidrops fetalis tedavisi ise vakadan vakaya değişiklik gösterebilir. Gebelik döneminde yalnızca belli durumlarda hidrops tedavi edilebilir. Erken doğum doktorlar tarafından tavsiye edilebilir. Yeni doğan bebeklerde hidrops rahatsızlığının kontrol altına alınması içinse aşağıdaki tedavi yöntemleri uygulanabilir:
  • Solunum zorluğunu gidermek için oksijen desteği veya mekanik nefes alma makinesine başvurulabilir.
  • Karın ve ciğer bölgesinde birikerek şişkinliğe yol açan fazlalık sıvı iğne yardımıyla çekilip dışarı alınabilir.
Non-immün hidrop fetalis hastalığında tedavi protokolü, bu hastalığa yol açan ana etkenleri gidermek üzere şekillendirilir. Eğer hastalığın sebebi biliniyorsa tedavi ile bebeğin hayatta kalma ihtimali daha da artacaktır. Ancak doğum sonrasında da annenin bebeğe azami derecede dikkat etmesi ve tedavisini mutlaka takip etmesi gerekir. Çünkü bu bebekler genellikle doğuştan çok hasta olur ve agresif tedaviye ihtiyaç duyarlar.
Bebeğini emzirmek isteyen anneler, göğüs pompası yardımıyla sütünü soğutup saklayabilir. Yeni doğanın tedavisi bitip anne sütünü emmeye hazır olduğunda vakit kaybetmemek bu sayede mümkün olacaktır.
Bebeğin taburcu edilip hastaneden eve gönderilmesi içinse tek başına, makinelere veya solunum tüplerine ihtiyaç duymadan nefes alabiliyor olması gerekir. Keza vücuttan alınan ödemler sonucu kilo kaybı da gerçekleşeceği için bebeğin dışarıdan beslenebiliyor oluşu da önem taşır.

Yazıyı Puanla

SağlıklıHayat.Net
User Rating: 5 ( 7 votes)

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu