Hamilelik Testi Nedir?

Hamilelik şüphesi olan veya anne olma düşüncesinde olan tüm kadınlar için çok çeşitli hamilelik testleri bulunmaktadır. Sadece klinik ortamda değil, evde de kolaylıkla yapılabilen testler mevcuttur. Bu test kitleri hem zahmetsizdir hem de büyük oranda tutarlı sonuçlar verir. Ayrıca her bütçeye uygundur. Eczaneden bu test kitleri kolaylıkla temin edilebilir.

Ev Tipi Hamilelik Testi : Hamilelik şüphesinde olan kadınların atması gereken ilk adımdır. Hamilelikten şüphelenen kadınlar ilk etapta evde uygulanabilen hamilelik testi kitlerinden edinmelidir. Eczaneden alınabilecek bu test kitlerinin paketinden çıkan kılavuz mutlaka okunmalı, ardından temiz ve kuru bir bardağa idrar yapılmalıdır. İdrar işaretlenen bölüme damlatılır. Birkaç dakika sonra kullanım talimatında belirtilen ölçütler doğrultusunda sonuç ortaya çıkar. Çoğunlukla tutarlı sonuçlar verir. Ancak bu testin sonucu ile hamilelik tanısı koymak doğru olmayacaktır. Bu testte pozitif sonuç çıktığında kişiler kan testi için doktora başvurmalı ve durumu netleştirmelidir.

Kan ve İdrar Testi : Hamilelik şüphesinde atılacak en önemli ikinci adımdır. %99 oranında başarılı sonuç verir. Tüm kan sayımları ve hormon seviyeleri incelenir. İdrarda ise protein, asit, bilirubin gibi madde miktarlarına bakılır. Hem hamilelik tanısını kesinleştirmek hem de hamileliğin yolunda olup olmadığını öngörmek için kan tahlili ve idrar tahlili şarttır. Hamilelik süresince bu testler belirtilen aralıklarla devamlı istenir ve anne adayının sağlık durumu takip altına alınır. Bu testler aç ya da tok karnına yapılabilir. Erken gebelik evresinde idrar testinde negatif sonuç çıkabilir. Hamilelik durumunu kan testiyle kesin olarak anlayabilmek için döllenmenin üzerinden en az 4 gün süre geçmesi gerekir; ancak gebeliği idrar testi ile tespit edebilmek için ise ortalama 10-15 günlük bir süreye ihtiyaç vardır.

Ultrason Görüntülemesi : Kan ve idrar tahlili tanıda her ne kadar belirleyici olsa da, rahim içindeki durumu gözlemlemek tanıda oldukça önemlidir. Normal gebelik dışındaki bazı durumların da (dış gebelik, üzüm gebelik gibi) kan ve idrar değerlerinde hamileliğe işaret eden sonuçlar çıkardığı görülür. Bu ihtimal de göz önünde bulundurularak son olarak ultrason incelemesi yapılır ve hamilelik tanısı tamamen kesinleştirilir.

Hamilelik belirtileri bazı anne adaylarında ilk 1-2 ayda çok fazla görülmez ve hatta adet görülmeye bile devam edebilir. Bununla birlikte genel itibariyle hamileliğin ilk belirtileri sabahları uykudan uyandıktan hemen sonra yaşanan bulantı ve kusmalardır. Ardından yaşanan regl olamama durumu hamilelik şüphesini pekiştiren önemli bir durumdur. Çünkü bu dönemde yumurta spermi almış olur ve artık her ay gerçekleşen yumurtlama işlemi doğum gerçekleşene kadar durur.

Sürekli şekilde uyku ve yorgunluk hali, sebepsiz şekilde görülen ruhsal dalgalanmalar ve ağlama nöbetleri de hamileliğin belirtilerinden olurken sık sık idrara çıkma, kasık veya karın ağrısı ve göğüslerde hassaslaşma da diğer hamilelik belirtilerindendir. Bu tip belirtilerin görülmesi halinde hemen bir kadın doğum uzmanına gidilmesi, gerekli kan testlerinin yaptırılması ve hamileliğin kesin olarak teşhis edilmesi gereklidir.

Evde yapılan hamilelik testleri her ne kadar basit olsa da bu testleri çok iyi yorumlamak ve okumak gereklidir. Sonuç bölümünde tek çizgi sonucun negatif olduğunu çift çizgi ise pozitif olduğunu gösterir. Çizginin silik olması gebeliğin çok yeni oluştuğunu gösterirken hiç bir çizgi olmaması ise testin tekrar yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.

Hamileliğin olup olmadığının kesin sonucunu veren kan testinde beta HCG tespiti aranır. HCG testi, “progesteron hormonunun” varlığını ortaya çıkarır. Progesteron hormonu annelik hormonudur. Bu hormonun varlığı östrojen hormonunun etkinliğini inaktive eder. Yumurta sperm ile döllendikten 7 ile 12 gün sonra Beta HCG değeri kanda ve idrarda yükselmeye başlar. Beta HCG hormonu seviyeleri gebeliğin sağlıklı olup olmadığı konusunda da bilgiler verir; bu sebeple de hamlelik süresince bu değerler sık sık ölçülür.

Hamilelik sırasında bebeğin anne karnında hayatını kaybetmesi (düşük) veya erken doğum gibi durumların yaşanmasından sonra da Beta HCG hormonu bir süre daha vücut tarafından salgılanmaya devam eder; zamanla normal seviyelere doğru düşer.