Gastrit Belirtileri
Gastrit (Mide İltihabı) Nedir ?

Mide; besinlerin sindirilip yoğurulduğu asitli bir ortamdır. Bu asitler besinleri ayrıştırmaya ve öğütmeye yarar; sindirilmeye hazır hale getirir. Bunun yanında midenin çeperi kendi asidine karşı çeşitli mekanizmalar ile koruma altındadır. Bu mekanizma herhangi bir sebeple bozulmaya uğradığı zaman midenin kendi asidi kendi iç çeperine zarar vermeye başlar. Tahriş ve şişlikler oluşturur. Bu duruma gastrit ya da mide iltihabı denilir.
Gastritte iltihap yüzeyseldir. İlerlemesi ve derinleşmesiyle ülser oluşur. Ülser kısaca “derinleşmiş yara” olarak ifade edilebilir. Midenin delinmesine ve mide kanamasının yaşanmasına sebep olacağından dolayı ciddi bir tablodur. Bundan dolayı henüz gastrit evresindeyken mevcut zararın önüne geçilmelidir
Gastrit çok yaygın görülen bir hastalıktır. Özellikle çok ilaç kullanmak zorunda kalan yaşlılarda ve yoğun stres altında çalışan kişilerde görülme sıklığı daha fazladır.
Gastrit Neden Olur?

Mide iç zarı; normalde aside dirençli, sağlam bir dokudur. Bu dokunun normal florasını bozacak en büyük etken, tüm mide sorunlarının başlıca sebebi olan Helicobacter pylori ismindeki çetin bakteridir. H. pylori dünyadaki tüm insanların neredeyse yarısında bulunur. Hijyene dikkat edilmediği zaman kolaylıkla bulaşır. (H. pylori barındıran dışkı, kusmuk ya da tükürüğün bulaştığı suyla temas etmek, iyi yıkanmamış besinleri tüketmek buna sebep olur.) Bu bakteri bulunduğu yerin kimyasını değiştirme özelliğindedir. Midenin koruyucu tabakasını enfeksiyona uğratır. Koruyucu tabakası bozulmuş bir mide, her türlü etkiye açık bir midedir. H. pylori dışında gastrite sebep olan başlıca faktörler şunlardır:
- Kötü beslenme
- Alkol, asitli içecekler, kahve ya da sigara kullanımı (Özellikle aç karnına tüketildiğinde doku tahribatı oluştururlar.)
- Hazır gıdaları çok tüketme
- Tuz oranı yüksek gıdaları tüketme (Sosis, salam, sucuk, pastırma, turşu, salamura çeşitleri gibi)
- Mide iç zarını tahriş eden ilaçların kullanımı (Bazı ağrı kesiciler, kortizon, aspirin…)
- Stres (Vücudun stres durumuna geçmesi, midede ciddi asit üretimine sebep olur.)
Gastrit Belirtileri Nelerdir?

Gastrit ilk aşamalarda belirti vermez, verse de pek dikkate alınmaz. Çeşitli yöntemlerle şikâyetler bastırılmaya çalışılır. Mideye zarar veren eski alışkanlıklar ve stres faktörü devam ettikçe ya da H. pylori giderilmedikçe gastrit daha da derinleşir ve şu can sıkıcı belirtiler görülmeye başlar:
- Üst karın bölgesinde ağrı
- Bulantı-kusma
- Mide yanması-mide ağrısı
- İştahsızlık
- Yoğun mide gazı ve geğirme
Aniden oluşan akut (ilerlemiş) gastritte şikâyetler yemek yedikten, ilaç ya da alkol kullandıktan sonra başlar. Hasar büyüdükçe midede delinmeler de oluşabilir. (Mide kanaması)
Akut gastrit sonucu oluşan mide kanamasında belirtiler şunlardır:
- Siyah dışkı
- Kahve telvesi şeklinde kusma
- Hipotansiyon (Göz kararır, nabız artar, baş döner, soğuk terleme olur.)
Gastrit ve ülser birbirinden farklıdır. Gastrit yüzeysel bir iltihaptır; ülser ise derin bir yara şeklindedir. Gastritte ağrı şikâyetleri yemekten sonra oluşurken, ülserde açken oluşur ve çok şiddetlidir.
Gastrit Tanısı Nasıl Konur?

Mide ağrısı şikayetleri ile doktora giden kişilere öncelikle GastroPanel test yapılır. Bu bir kan testidir. Midedeki asit ve H. pylori oranları bu kan testi ile ortaya çıkartılır. Ciddi bir anormallik görüldüğünde kişiler endoskopiye yönlendirilir. Endoskopi cihazı; 8-12 mm çaplarında, ucu ışıklı ve kameralı olan kıvrılabilir bir boru sistemidir. Fiberoptik (nemli ve basınçlı ortama dayanıklı) bir cihazdır. Yemek borusundan mideye doğru aktarılır. Mideyi ışıklandırıp görüntülemeye yarar. Mide yüzeyi bu şekilde incelenir. Şüpheli bir yüzey görüldüğünde buradan parça (biyopsi) alınarak inceletmek için patolojiye gönderilebilir. Böylelikle midedeki bu anormal yüzeyin kanser olup olmadığı da anlaşılmış olur.
Mideye yapılan endoskopi işlemine gastroskopi denir. Her ne kadar pek çok kişi endoskopiden çekinse de en iyi tanı bu şekilde konmaktadır. Bazı durumlarda lokal (sadece boğaza uygulanan) bazı durumlarda ise genel (tüm bedeni kapsayan) anestezi gerekebilir. Bu anestezideki amaç; boru mideye aktarılırken öğürtü refleksinin oluşmasını engellemektir.
Gastrit Tedavisi Nasıldır?

Asprin ya da romatizma ilaçlarını düzenli olarak kullanmak zorunda olan bazı gastrit hastalarına mide koruyucu tedavi uygulanmaktadır. Sindirim sistemi hastalıklarının pek çoğundan sorumlu olan H. pylori’nin midede sebep olduğu yüksek asit üretimini belirgin şekilde azaltmak için proton pompa inhibitörü kullanılır. Proton pompa inhibitörü sınıfından olan bazı ilaçlar şunlardır:
- Esomeprazol
- Lansoprazol
- Omeprazol
- Pantoprazol
- Rabeprazol
H. pylori güçlü ve inatçı bir bakteridir. 2 hafta boyunca ikili antibiyotik tedavisi uygulanır. Bu tedavide genellikle şu 2 çeşit antibiyotik vardır:
- Metranidazol (amoksisilin)
- Klaritromisin
Bazı zamanlarda doktor, hastanın durumuna göre ikinci antibiyotiğin yerine “Bizmut salisilat” ilacını uygun görür. Bizmut salisilat; mide yüzeyini kaplayan ve mide iç çeperini asidin etkilerinden koruyan bir ilaçtır.
H. pylori kaynaklı olmayan gastritte antibiyotik kullanımı söz konusu değildir. Genellikle mide asidini azaltan ilaçlar kullanılır. Mide ülserinde de bu çeşit bir tedavi uygulanmaktadır:
- Proton pompa inhibitörü
- H2 blokerleri (Mide asit salgısını azaltan bir ilaçtır; ancak proton pompa inhibitörü kadar da etkili değildir. Nizatidin, Ranitidin, Simetidin ve Famotidin; H2 blokerleri sınıfından ilaçlara örnektir.)
- Antasitler: (Hazımsızlık ve mide ekşimesi şikâyetlerini gideren bir ilaç sınıfıdır. Alüminyum hidroksit, magnezyum hidroksit, kalsiyum karbonat ve sodyum bikarbonat örnek olarak verilebilir.)
Gastrit Nasıl Önlenir?

Genel hijyen kurallarına dikkat etmek büyük önem taşır. H. pylori bakterisi dışkı, tükürük ve kusmuk gibi vücut ifrazatlarında bulunur. Bu ifrazatların değdiği zeminler ve sular da bu bakterilerle dolu olur. Her iki insandan 1’i bu bakteriyi barındırdığından dolayı özellikle umumi tuvalet ortamlarında fazlasıyla dikkat edilmelidir. Şüpheli yerlere mümkün olduğunca doğrudan temas etmemeye çalışmak, bu tür yerlere düşen gıdaları yememek, elleri sık sık bol köpükle yıkamak; H. pylori’nin bulaşma ihtimalini azaltacaktır.
Mideye bulaşmış olan H. pylori’nin çoğalıp zarar verir hale gelmesini engelleyen gıdalardan faydalanmakta yarar vardır. Bu gıdalar flavonoid içerikli (yani bitkisel kökenli, antioksidan özellikli) gıdalardır. Soğan, sarımsak, kızılcık (hem kendisi hem de suyu), elma, kereviz, çay çeşitleri, kiraz, böğürtlen, brokoli, domates ve biber bu gıdalara örnek olarak verilebilir.
H. pylori dışında midenin aşınmasına sebep olan, midenin doğal kimyasını bozan; katkı maddeli, aşırı tuzlu, yağlı, asitli, alkollü tüketimden kaçınmak mide iç yüzeyini korumada etkili olacaktır.
Stres faktörünü gidermek için mümkünse vücudu strese sokan sebepten uzaklaşmak ya da o sebebi uzaklaştırmak gerekir. Bu mümkün olamıyorsa spor, nefes ve gevşeme egzersizleri ile stres giderilmeye çalışılmalıdır. Gerekirse psikolojik yardım alınmalıdır.
Gastrit İçin Hangi Bölüme Başvurulmalıdır?

Gastrit belirtileri yaşayan kişilerin Dahiliye Bölümüne başvurmaları gerekir. Burada hastanın şikâyetleri dinlenir ve gerekli tetkikler yürütülür. (Kan tahlili, endoskopi, biyopsi vs.) Tetkiklerin sonucunu değerlendirmek, gastrit tanısı koymak ve çıkan sonuçlara göre tedavi sürecini belirlemek Gastroenteroloji Uzmanının işidir. (Gastroenteroloji; sindirim sistemini ve bu sistemde gelişen hastalıkları inceleyen bilim dalıdır.)