Erkekler Neden Aldatır?

Evlilikte yaşanan problemler arasında en sık karşılaşılan durum “aldatma” ya da “ihanet” kelimeleriyle tarif edilen durumdur. Bu iki kelimenin daha geniş anlamları olsa da, evlilikte yaygın olarak “araya giren üçüncü kişinin varlığı” olarak tanımlanır. Erkeklerde aldatmanın daha yaygın olduğu düşünülür. Toplumun erkeklere cinsel konuda fazlasıyla özgürlük tanıması ve kadınlara oranla daha az bedel ödetmesinin bu durumun yaşanmasına sebep olduğu düşünülebilir. Aldatan erkek çoğu defa kınanmadığı gibi; bazı kimseler tarafından takdir bile edilebilmektedir. Bu da erkeklerin aldatırken kadınlar kadar tedirgin olmamasına ve çoğu defa saklama gereği duymamasına sebep olur.

Bu alanda araştırma yapan bazı uzmanlar; erkeklerin aldatmasının daha yaygın görülmesini, daha aşikâr yaşanıyor olmasına bağlamaktadır. Kadınların toplum baskısından dolayı yaşadıkları süre boyunca geliştirmek durumunda kaldıkları “izini belli etmeme” ve “hiç hissettirmeden üstünü kapatabilme” yetenekleri; onların aldatma konusunda erkekler kadar iyi araştırılamamasına sebep olmaktadır.

Modern çağların “aranılan şeye kolay ulaşmak” gibi bir avantajı vardır. Ancak bu avantaj kimi durumlarda dezavantaja dönüşür. Kişiler kolay ulaştığından dolayı kolaylıkla kaybetmekten çekinmezler. Özellikle uzakları yakın eden ve imkânsızlığı mümkün kılan internet ortamı ve telefon, kişilerin birbirini fazla bedel ödemek zorunda kalmadan kolaylıkla aldatmasına zemin hazırlamaktadır.

Pek çok zorlukla kurulan aile ilişkilerini koparmak da eskisine oranla çok daha kolay hale gelmiş ve boşanmalar artmıştır. Kolay ulaşmanın “sabır” mekanizmasında da zayıflık oluşturması bir diğer önemli sebeptir.

Bir aileyi ayakta tutan en önemli üç unsur sabır, güven ve saygıdır. Bu üç önemli unsur ile sadece aile ilişkisi değil; akla gelebilecek her türlü ilişki kolaylıkla yürütülebilir. Ancak devamlılık arz ettiğinden ve aynı yastığa baş koyma gerçeği olduğundan dolayı aile kurumunun bu üçlemeye çok daha fazla ihtiyacı vardır. Aldatma ise bu üç önemli unsuru temelden sarsan bir vebadır.Erkekler neden aldatır sorusuna verilecek pek çok cevap vardır. Bu cevaplar geçerli ya da geçersiz cevaplar olsa da, sonuçta kelimenin anlamı değişmeyecektir. Genellikle kişinin psikolojisindeki ya da karakterindeki zayıf halkalar buna sebep olmaktadır. Bu zayıf halkalar ise kişiden kişiye değişim gösterir. Bu yüzden sebepler de çeşitlilik arz eder. Erkekleri aldatmaya iten bazı yaygın sebepler şunlardır:

Erkeklerin en çok öne sürdüğü aldatma sebebidir. Eşinin hiçbir şeyden memnun olmaması, çok fazla konuşması, hep daha fazlasını beklemesi ve kişiliğe hakaret boyutuna gelen ağır sözler söylemesi erkekleri o ortamdan kaçmaya itmektedir. Erkekler doğası gereği eşinden ve ailesinden onay görmek ve onlara yetebildiğini hissetmek ister. Yetersizlik hissi dayanılmaz boyutlara geldiği zaman erkekler bu ruhsal boşluklarını doldurmak adına arayışlara girişebilir ya da kendilerini bu açıdan tatmin edebilecek bir kadın ile karşı karşıya geldiklerinde onlara kolaylıkla karşılık verebilir. Bu his erkekler için tehlikeli bir histir ve zayıf bir halkadır. Genellikle bu zayıf halkayı zorlayacak birileri çıkar ve erkekler hiç akıllarında bile yokken kendilerini eşlerini aldatırken bulabilir.

Erkeklerin belki de en büyük zaafları kendilerine ilgi gösteren kadınlardır. Eşleriyle aralarında hiçbir sorun olmadığı halde erkeklerin bu kadınlara karşı kayıtsız kalmaları genellikle zordur. Özellikle kadın ilgi konusunda ısrar ediyorsa ve bu kadın erkeğin beğenebileceği türden bir kadınsa, durum daha tehlikeli hale gelebilir ve erkek aldatma yoluna girebilir. Bu vaziyetlerle karşılaşmadan çok önce erkekler, bunun sadece pişmanlığa giden bir süreç olduğunu idrak etmeli ve bilinçaltını bu konuda şartlamalıdır. Bunun önlemi çok önceden alınmadığı takdirde, aldatma çemberinin içerisine girmek kaçınılmaz olacaktır. O çembere girildiği takdirde geri adım atmak ve her şeyi düzeltmek oldukça zordur.

Bir insan çokça vakit geçirdiği kişileri iyi seçmeli ve nerelerde gezdiğini iyi bilmelidir. Kişinin davranışlarını, inançlarını ve karakterini çokça vakit geçirdiği yerler az ya da çok mutlaka etkiler. Sadakatsiz, devamlı karısını aldatan, her gece başka mekânlarda boy gösteren birisiyle arkadaşlık eden bir erkek; eşini aldatmaya yetecek fırsatı ve motivasyonu fazlasıyla elde etmiş bir erkektir. Böyle bir ortam oluştuğu zaman erkek ilk başlarda aldatma yoluna girmeyi reddetse bile, bu etkilere devamlı maruz kaldıkça “aldatmak” normalleşecek ve kavram değiştirerek “tek gecelik bir kaçamak” olarak adlandırılmaya başlayacaktır. Aldatma konusunda anlayışın değişmesi, “pişmanlık” ve “vicdan azabı” gibi kişileri aldatma konusundan uzaklaştıran hislerin ortadan kalkmasına ve aldatmanın alışkanlık haline gelmesine sebep olacaktır.

Cinsel yaşam mevzusu genelde pek çok kişi tarafından hafife alınmaktadır ve önemli bir ihtiyaç gibi görülmemektedir. Özellikle bu düşünce kadınlar arasında fazlasıyla yaygındır. Oysaki düşünüldüğünden çok daha önemlidir. Evde eşi tarafından cinsellik konusunda devamlı reddedilen erkekler kendilerini başka kadınlarla tatmin etme yoluna girebilmektedir. Ancak eşi tarafından reddedilmediği halde sırf monotonlaştığını düşündüğü için başka heyecan arayışlarına giren erkekler de mevcuttur.

Aldatan erkeklerin büyük çoğunluğu duygularını katmadan yaşadıkları cinsel ilişkileri aldatma olarak değil, bir ihtiyacı giderme olarak görmektedir. Bu yanlış düşünce, onların bu davranışlarını devam ettirmesinde etkilidir.

Erkeklerin aldatma durumunu belli eden belli başlı davranışları mevcuttur. Kadınların hem detaycılığı hem de olayları bütünlük olarak ele alabilen yapısı; aldatılma durumunu çok erken dönemde hissetmesine sebep olmaktadır. Bir kadının bir şeylerin ters gittiğini hissetmesi, yüreğinin daralması ve “acaba” diye sorgulamaya başlaması; aldatıldığının en önemli ilk belirtisidir. Bu hisler belirgin davranışlardan sonra gelişmez. Erkeklerin “fark edilmez” olarak gördüğü o küçücük mimikler, anlık davranışlar, ağızdan kaçırılan önemsiz sözler bile kadının hafızasında farkında olmadan teker teker birikir ve zamanı geldiğinde o parçalar birleşir. Erkeklerin kendisini ele veren belirgin bazı aldatma belirtileri şunlardır:

Kadınlar kendilerini aldatan erkeği affetme konusunda iyi düşünmelidir. Bu sürecin nasıl geliştiği, ne kadar süredir devam ettiği, pişmanlığın ne boyutta olduğu ve aldatma durumunun nasıl öğrenildiği de bu kararı vermede etkili olacaktır. Ancak ilk aşamada yapılabilecek en büyük yanlış, aldatan kişiyi hemen affetmek ve hiçbir şey olmamış gibi devam etmektir. Bu davranış ikinci hatta üçüncü aldatmaya davetiye çıkarmak demektir. Kadın özsaygısını ayaklar altına alacak bu tip davranışlardan kesinlikle uzak durmalıdır.

Kişiler eğer evliyse ve özellikle de küçük çocukları varsa, bu konuyu evlilik terapistine taşımalı ve bir uzman eşliğinde karar vermelidir. Eğer bir evlilik ve çocuk bağı yoksa ikinci kere aldatılma riskini göze almanın bir anlamı olmayacaktır; ancak kişi eğer affetmeyi seçecekse ona ikinci şanstan fazlasını vermeyeceğini bildirmelidir.