Çocuklarda Su Çiçeği nedir ?

Çocuklarda Su Çiçeği

Su çiçeği nedir ?
Su çiçeği
Su çiçeği virüs kökenli bir hastalık olmasıyla beraber, genelde çocuklarda görülmektedir. Su çiçeğinin oluşması için uygun zemini hazırlayan virüs ise, Varicella-zoster virüsüdür. Bununla beraber bu virüs, zona hastalığını da beraberinde getiren bir hastalıktır.
Çocukluk zamanlarında su çiçeği olan bireyler, ileriki zamanlarda zona hastalığına yakalanabilirler. Virüsün kuluçka evresi ise, yaklaşık 10 ile 20 gün arasında bir sürede tamamlanmaktadır. Vücutta içi su ile dolmuş döküntüler kendini belli etmeye başlar. Halsizlik, yorgunluk ve ateş bu sürecin devam etmesini sağlar.
İlk olarak bir pembeleşme görülür ve devamında kırmızı kabarcıkların oluştuğu gözlemlenir. Bu kabarcıklar ise yaklaşık 20 saat gibi bir sürede dökülmeye başlar ve yerine yenileri gelir. Yüzde, saç aralarında ve kollarda dökülen kabarcıklar azdır fakat gövdede yüksek miktarda gerçekleşir.
Aşırı şekilde kaşınma hissiyatı verir. Fakat kaşınırsa, uzun süreli leke kalma ihtimali vardır. Bu yüzden su çiçeği olan çocukların, kaşınması hiçbir şekilde önerilmez. Sizler de çocukken Su çiçeğini geçirmediyseniz, ileriki yaşlarda çok daha ağır şekilde bu hastalığına yakalanabilirsiniz. Hatta hamile bayanlarda, bebek ölümlerine bile neden olduğu gözlemlenmiştir.

Su Çiçeği nasıl oluşur ?

Çocuklarda Suçiçeği nedir ?
Su Çiçeği nasıl oluşur ?
Aslında su çiçeğinin oluşması için, Varicella-zoster virüsü zemin hazırlar. Yani bu virüsün bulunduğu ortamlarda yer almamak gerekir. Genel bir ifade ile aktarmak gerekirse, okul ve dersanelerde bu virüs oldukça fazla seyir halindedir. Yani çocuklar okul ve dersane ortamlarında devamlı yer almasından dolayı, bu hastalığa yakalanma ihtimali yüksektir. Fakat bazı doktorlar tarafından da, kronik bir rahatsızlık olarak tanımlanmaktadır.
Virüsün bulunduğu ortamlarda yer almaz ve çocuk için her türlü koruyucu aşıyı veya ilaç yöntemlerini uygularsanız, Su çiçeği hastalığına yakalanma ihtimalini düşürmüş olacaksınız. Yalnız çocukken bu hastalığa yakalanmak, çoğu uzman tarafından önerilmektedir. Çünkü ileriki yaşlarda bu hastalığa yakalanmak, son derece yüksek tehlikeleri beraberinde getirmektedir.
Eğer çocuğunuzun su çiçeğine yakalanmasını istemiyorsanız, mutlaka ve mutlaka aşılarını tamamen yaptırmalı ve rutin aralıklar ile uzman hekimlere başvurmalısınız. Su çiçeğinin çocuk yaşta geçirilmesi durumunda, görülen bir sorun yoktur ve doktorlar tarafından gayet doğal karşılanmaktadır.

Su Çiçeği tedavisi nasıl yapılır ?

Su çiçeği
Su çiçeği tedavisi nasıl yapılır ?
Bu hastalıkta birçok kişi antibiyotik yöntemine başvurur. Fakat bu yöntem aslında pek önerilen bir yöntem değildir ve kesinlikle kullanılması önerilmez. Buna ek olarak Su çiçeği geçiren çocuklar, asla sıcak ortamlarda bulunmamalıdır. Terleme olursa kaşıntı artar ve bu da çocuğun sorun yaşamasına neden olur. Eğer banyo yaptırmak istiyorsanız, çok sıcak olmadığı sürece, ılık suyun altında yaptırabilirsiniz.
Bu hastalık yaklaşık 7 gün kadar sürmektedir ve 3 günü de yoğun ateş ile geçer. Çocuğun bağışıklık sistemi kuvvetli ise eğer, enfeksiyonu önlemek için losyon ve krem kullanabilirsiniz. Fakat Su çiçeği olan çocukta ağır şekilde ateş, ağrı ve halsizlik varsa, mutlaka ve mutlaka Uzman doktor kontrolü altında, hap yöntemine başvurmanız gerekmektedir.
Bu konuda ateş düşürücü ve ağrı kesici haplar ön plana çıkmaktadır. Fakat söylemek isteriz ki, bu konuda kesinlikle ve kesinlikle aspirin kullanmayınız. Aspirin Su çiçeği virüsü ile birleşebilir ve sonucunda ölümle bile sonuçlanma ihtimalini ortaya çıkarabilir.
Çocukların tırnaklarını kesmek ve aynı zamanda sabunlu su ile yıkamak, oluşacak enfeksiyonun önüne geçmesinde önemli bir rol oynar. Bu hastalık çok bulaşıcı bir hastalıktır ve kabarcığa diğer bir çocuk değerse bile, hastalığın buluşma riski yüksektir. Eğer çocuğunuz Su çiçeği geçiren bir hasta ile temasta kaldıysa, aşı bu konuda ön plana çıkmaktadır ve 72 saat içerisinde aşı yaptırılması gerekmektedir. Yazıyı sonlandırmadan önce son olarak Su çiçeği ile ilgili vermemiz gereken bilgi de ; Bu hastalığın özellikle ilkbahar ve yaz aylarının başında bu hastalığa sıklıkla rastlandığıdır.

Yazıyı Puanla

SağlıklıHayat.Net
User Rating: 5 ( 1 votes)

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu