Alt ıslatma idrar iskontinansı
Vücutta biriken idrar, mesane adı verilen idrar torbasında depolanır. Yaklaşık 500-600 ml kadar idrar depolama kapasitesi bulunan mesanenin duvarları kaslardan oluşur. Bu kaslar, idrar torbası dolmaya başlayınca uyarı vermeye başlar. Bu da kişilerde idrar yapma isteği oluşturur.
Mesanenin tam olarak gelişimi 5 yaşına kadardır. Bu nedenle 5 yaşına kadar küçük çocuk ve bebeklerin altlarına idrar kaçırmaları alt ıslatma sorunu olarak değerlendirilmez. Alt ıslatma ya da idrar inkortinansı, çocukluklarda görülebileceği gibi yetişkinlerde de zaman zaman görülebilen bir sağlık sorunudur.
Çocuklarda idrar inkontinansı nedir ?
Bebek ve küçük çocuklarda görülen alt ıslatma durumlarının tamamı idrar inkontinansı olarak değerlendirilemez. Gece ya da gün içinde çocuklarında alt ıslatma sorunu yaşayan ebeveynler bu konuda alt ıslatma kaç yaşına kadar normal sorusunun cevabını sıkça araştırır. Çocuklarda 5 yaşına kadar yaşanan alt ıslatma ya da altına kaçırma durumları normal olarak kabul edilebilir. Ancak 5 yaşından sonra yaşanan gündüz ya da gece alt ıslatma vakaları, idrar inkortinansı olarak değerlendirilebilir.
Erkek çocuklarında daha fazla görülür. Anne ya da baba da bu tür bir sorun varsa çocuklarda görülme sıklığı daha fazladır. Alt ıslatma sorunu geceleri daha fazla olur. Bunun nedeni çocuğun uykusunun derin olması ve uyurken idrarının geldiğinin farkına varamamasıdır. 5 yaşından sonra yaşanan her tür idrar kaçırma sorununun iyi değerlendirilmesi, nedenlerinin saptanması ve tedavisinin yapılması gerekir.
Alt ıslatma nedenleri
Eğer 5 yaşı geçmesine rağmen alt ıslatma olayı devam ediyorsa hastalıktan söz edilir. Erkek çocuklarda daha çok görülmekte ve %80 i gece ve %5’i de gündüz olmak üzere gerçekleşmektedir. Çocuklarda alt ıslatma nedenleri genel olarak 2 başlık altında toplanabilmektedir:
- Fizyolojik sebepler (Vücut fonksiyonlarıyla alakalı sorunları kapsamaktadır.)
- Psikolojik ve sosyal sebepler (Çevre faktörünün çocuk üzerindeki etkileri bu başlık altında değerlendirilir.)
Fizyolojik sebepler
Kas kontrolü idrarı tutma konusunda oldukça önemlidir. Bazı çocuklarda kas kontrolü idrarı tutabilecek kadar iyi gelişmemiş olabilir. Çocuğun cinsel organında ya da idrar yolunda içten ya da dıştan bazı sorunların oluşması da idrar tutamama durumunu doğurabilmektedir.
Ayrıca her türlü problemde olduğu gibi idrarı tutamama durumunda da
genetik yatkınlık etkin rol oynamaktadır. Bu tip fizyolojik ihtimaller düşünülerek öncelikle çocuklar üroloji bölümüne yönlendirilerek gerekli testlerin yapılması sağlanır. Burada herhangi bir bulguya rastlanmadığı takdirde psikolojik ve sosyal sebeplerin incelenmesi amacıyla aile bir
Pedagoji Uzmanına yönlendirilecektir.
Psikolojik ve sosyal sebepler
Ebeveynlerin çocuklarına karşı ilgisinin yetersiz olması, çocuğun şiddete ya da istismara maruz kalması, devamlı uyarı ve ikaz yapılması, çocuğun duygusal sıkıntılarına ebeveynlerin kayıtsız kalması en önemli sebeplerden sayılabilmektedir. Tuvalet eğitimi konusunun üstüne fazlasıyla düşülmesi, hep bu konunun gündemde olması ve bu konu yüzünden devamlı ceza verilmesi de çocukları tedirgin etmektedir. Onay görmemek çocukları bir süreden sonra başarısızlık ve güvensizliğe itecek ve idrar tutma konusunda sonuç almak gitgide zorlaşacaktır.
Bazı durumlarda ebeveynler tuvalet eğitimini yanlış bir teknikle verebilmektedir. Eğitimi yanlış alan çocuk dolayısıyla doğru şeyler yansıtmayacaktır. Aileden bir başkasının da altını ıslatma durumunu yaşaması çocukların onları taklit etmesine sebep olabilmektedir. Bu da tamamen sosyal bir sebeptir.
Pedagoji uzmanları çocuğu gözlemleyerek ve aile ile konuşarak çocuğun altını ıslatmasının altında yatan asıl sebebi tespit etmektedir. Tespit edildikten sonra doktor aileyi bilinçlendirecek ve izlenecek yolları öğretecektir.
Yetişkinlerde idrar inkontinansı nedir ?
Yetişkinlerde idrar inkontinansı, çocukluk döneminden itibaren gelebilir ya da yaşın ilerlemesine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kadınlarda daha fazla görülür. Yetişkinlerde altını ıslatma problemi farklı şekillerde görülebilir.
- Urge inkontinansı: Güçlü ve ani idrar yapma isteği ile birlikte istemsiz olarak idrar kaçırma durumudur. Hasta aniden bastıran idrar yapma isteği ile birlikte tuvalete gider ancak yetişemez. Genelde nörolojik hastalıklar ile birlikte görülür, ancak bu tür hastalığı olmayan kişilerde de görülebilir.
- Stres inkontinansı: Öksürme, hapşırma, aksırma, ağır fiziksel aktiviteler sırasında yaşanan idrar kaçırma durumudur. Karın içi basıncının ani artışı ile ortaya çıkan bu tür idrar inkontinansı, mesaneden dışarı açılan kanal kapakçıklarının zayıflaması, yetersiz kalması durumunda yaşanır.
- Miks inkontinans: Stres inkontinansı ve urge inkontinans belirtilerinin birlikte görüldüğü durumdur. Tedavi için hangi şikayetlerin daha fazla rahatsız edici olduğunun belirlenmesi önemlidir.
- Refleks inkontinans: Bilinçsiz olan inkontinans olarak da isimlendirilir. Genel olarak sistitin yayılması, radikal pelvik cerrahi, nörolojik mesane bozuklukları ve inflamatuvar mesane duvarları nedeni ile ortaya çıkar.
- Overflow inkontinans: Mesanenin aşırı dolması ile ortaya çıkan idrar kaçırma durumudur. Damlama şeklinde, stres inkontinansı ya da urge inkontinansı belirtileri şeklinde görülebilir.
Alt ıslatma tedavisi
Alt ıslatma, mutlaka önemsenmesi gereken bir durumdur. Yetişkin, çocuk, kadın, erkek herkesin mutlaka üzerinde durması gereken idrar inkontinası tedavisinde mesaneye yönelik egzersizler yapılabilir. Bu egzersizler, belirli saatlerde tuvalete gitme şeklinde olabileceği gibi idrar tutma şeklinde de yapılabilir. İdrar tutma şeklindeki egzersizlerde tuvalet ihtiyacı hissedildiğinde hemen tuvalete gidilmez. İdrar 5 dakika ile 2 saat arasında tutulur, daha sonra tuvalete gidilir. Bu şekilde kasların idrar tutma konusunda güçlenmesi sağlanır. Ayrıca kegel egzersizleri de idrar inkontinası için etkili egzersizlerdendir. Tam verim alınması için bu egzersizlerin fizyoterapist ya da doktor tarafından verilen eğitim sonrasında yapılması gerekir.
Alt ıslatma tedavisi sırasında şikayet nedenlerini azaltmak amacı ile bazı ilaç tedavileri uygulanabilir. Düzenli kullanımı ile idrar inkontinansı etkilerini azaltan bu ilaçların mutlaka doktor muayenesi sonrasında, kontrollü şekilde alınması gerekir.
Alt ıslatmaya ne iyi gelir ?
Alt ıslatma kişiden kişiye şiddeti değişen bir sağlık sorunudur. Kimi hastada çok hafif belirtiler verirken kimi hastada toplum içine çıkamayacak kadar fazla etkisini gösterir. Beslenme düzeninde yapılan küçük değişiklikler ya da yaşam tarzındaki ufak tefek düzenlemeler hem çocuk hem yetişkinlerde alt ıslatma nedenleri ve etkenlerini hafifletebilir. Bu önemli noktalara dikkat ederek idrar inkontinansı için önlem alınabilir.
- Günlük alınan sıvı miktarı düzenlenmeli. Günde 6-8 bardak arası sıvı tüketilmesi, normaldir. Bu miktarın aşılması, alt ıslatma sorununa neden olabilir.
- Mesane uyarıcı gıdalar ve içeceklerden uzak durulmalı. Kafeinli, alkollü içecekler idrar torbasını uyarıcı özelliktedir.
- Çikolata bol kafein içerir. Bu nedenle mesanenin aşırı uyarılmasına neden olur. Gece alt ıslatma tedavisi sırasında uyumadan hemen önce çikolata yenmemesi gerekir.
- Kabızlıktan dolayı yaşanan alt ıslatma sorunları için kabızlığı tedavi edici önlemler alınabilir. Bunun için kuru erik ve bol lifli gıdalar tüketilebilir.
- Yeterli miktarda D vitamini, magnezyum ve kalsiyum alınması, alt ıslatma sorunlarını hafifletebilir. Bunun için organik mısır, patates, muz, balık, yumurta gibi gıdalar tüketilebilir.
- Stres ve duygusal çöküntü nedeni ile yaşanan idrar inkontinansı için depresyon tedavisi görülebilir. Bu tedavi hem ruhun iyileşmesini sağlar, hem de idrar kaçırma sorununu hafifletir.
- Şişmanlık nedeni ile ortaya çıkan alt ıslatma sorunu için hastaların özel diyet uygulaması, egzersizler ile fazla kilolarından kurtulması gerekebilir.
Alt ıslatma nasıl geçer ?
Alt ıslatma sorunu için doktor kontrolünde tedavinin dışında bitkisel takviyeler de kullanılabilir. Bitkisel takviyelerin kullanımında bilinçli olunması, belirtilen dozdan fazla alınmaması gerekir. İdrar kaçırma sorunu olanların idrar torbalarında iltihabi süreç ve oksidatif hasar olması nedeni ile sinirleri koruma amaçlı bazı vitaminlerin alınması gerekebilir. Bu tür durumlarda günlük 500-1000 mg C vitamini, 600 mg alfa lipoik asit, 200-400 IU E vitamini kullanılabilir. Bunların yanında yeterli miktarda D vitamini takviyesi alımı da idrar inkontinansı sorununu azaltmaya yönelik tavsiye edilebilir.
Kanda D vitamini düşük olan kadınların günde 600 IU D vitamini desteği alması önerilir. 40 hasta üzerinde yapılan bir çalışmada her gün sabah ve akşam olmak üzere 2 kere 1 adet magnezyum hidroksit içeren tablet alımı hastaların idrar kaçırma sorununun azalmasını sağlamıştır.
Alt ıslatmaya bitkisel çözüm
Binbirdelik otu (Sarı kantaron, hypericum perforatum L): Anti depresa ve yatıştırıcı özelliği bulunan bir bitkidir. 1 bardak kaynamış suyun içine 2 çay kaşığı binbirdelik otu drogundan ekleyip ağzı kapalı olarak 5 dakika demlendirin. Ardından çayı süzüp günde 3 bardak bu şekilde tüketebilirsiniz. Ancak binbirdelik otu başta doğum kontrol ve psikiyatr ilaçları olmak üzere çok sayıda ilaç ile etkileşime girebilir. Bunun için kullanmadan önce doktor onayı alınmasında fayda vardır. Ayrıca 10 yaşın üzerindeki kişiler, binbirdelik otu bitkisel çay karışımlarından da tüketebilirler.
Binbirdelik otu bitkisel çay karışımı: 20 gram civanperçemi, 10 gram binbirdelik otu, 10 gram meşe kabuğunu karıştırın. 1 bardak kaynamış su içine bu karışımdan 1 tatlı kaşığı kadar ekleyip 10 dakika demlendirin. Demlenen çaydan günde 2 fincan içebilirsiniz.
Mısır püskülü: İdrar söktürücü özelliğinden dolayı idrar yolu enfeksiyonlarında ya da böbrek hastalıklarında sıkça kullanılır. Gece altını ıslatan çocuğa bitkisel tedavi olarak uygulanabilir. Uygulama için 1 su bardağı kaynamış suyun içine 1 tatlı kaşığı ince doğranmış mısır püskülü koyup demleyin. 6 yaşından küçük çocuklarda tüketimi ile ilgili her hangi bir bilgi verilmemiştir. 6-12 yaş çocuklar içinse 1 çay kaşığı ve 1 çay bardağı ölçüsünde hazırlanıp tüketilmesi gerekir.
Gosha-jinki-gan (GJG): Çeşitli bitkilerden oluşan bu karışım geleneksel Çin tıbbında alt ıslatma sorunları için kullanılır. Alt ıslatma sorunu olan yaşlı hastalarda 6 ay boyunca günde 3 defa 2,5 gramlık GJG karışımları verilmiş ve sonuç olarak şikayetlerde azalma gözlemlenmiştir. Bu karışımın idrar torbası kasılmalarını azalttığı ve mesane kapasitesini arttırdığı düşünülüyor.
Kranberi (Vaccinum macrocarpon): Kızılcık benzeri meyvesi olan bu bitki, idrar yolu enfeksiyonlarına bağlı alt ıslatma sorunları için tavsiye edilebilir. 12 ay boyunca günde 2 kapsül kranberi kapsülü alan ya da günde 3 su bardağı kadar kranberi suyu tüketenlerde alt ıslatma şikayetlerinde hafifleme gözlemlenmiştir. Kranberi suyunun uzun süreli düzenli kullanımında mide ve bağırsak sorunları ortaya çıkabilir. Bu durumda kranberi yerine kızılcık meyvesinin suyundan da tüketilebilir.
Atkuyruğu (Kilitotu): Vücutta fazla sıvı olması, idrar kaçırma ve idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde sıkça kullanılan bir bitkidir. 1 su bardağı kaynamış suyun içine kurutulmuş bitki yapraklarından 1-2 tatlı kaşığı koyun. Üzerini kapatıp 10 dakika demlenmesini bekleyin. Ardından çayı süzüp günde 2-3 bardak tüketebilirsiniz. Atkuyruğu çayı vücutta potasyum kaybına yol açacağından 6 haftadan uzun süre kullanılmaması gerekir. Eğer daha uzun süre kullanılacaksa 6 hafta kullanılıp 2 hafta ara verilmeli ve yeniden 6 haftalık bir kullanım süresine başlanmalıdır.
Cüce palmiye: Erkeklerde görülen prostat büyümesine bağlı alt ıslatma sorunu için etkili şekilde kullanılır. Yetişkin erkeklerde yağda çözünen formdaki cüce palmiye kapsüllerinden günde 2 adet alınabilir. İçeriği suda tam çözünmediği için çay olarak tavsiye edilmez. Kan sulandırıcı ilaç kullananların mutlaka doktor önerisi ile cüce palmiye kapsülü kullanması gerekir.
Altını ıslatan çocuğa yaklaşım nasıl olmalı?
Öncelikle sakinlik çok önemlidir. Ebeveynler çocuklarının psikolojilerini önde tutmaya çalışmalı ve doktorun talimatlarına harfiyen uymalıdır. Yargılamaktan, aşağılamaktan ve cezalandırmaktan uzak olan safi bir şefkatle yaklaşmak gerekir. Şefkat ve sevginin çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Ebeveynler sabırlı olmayı ve çocuklarına bu durumun düzelmesi için zaman vermeyi unutmamalıdır.
Çocuk altını ıslattığında çocuğun bakımını üstlenen kişi (anne, baba ya da dadı) hemen üzerini değiştirmeli ve onu bu durumdan kurtarmalıdır. Ceza olsun diye idrarlı bir şekilde çocuğu öylece bırakmak işe yaramayacak, aksine her şeyin daha kötü gitmesine ve başka sağlık sıkıntılarının doğmasına sebep olacaktır. Çocuğun konforu sağlandıktan sonra Pedagogun tuvalet eğitimi talimatlarına uyulmalıdır.
Tuvalet eğitimi gerçekten uygun bir zaman diliminde gerçekleşmelidir. Başka eğitimlerin ya da başka işlerin karıştığı tuvalet eğitimi pek sağlıklı olmayacaktır. Çocuk mümkün olduğunca travmatik olaylardan uzak tutulmalıdır ve huzurlu ortam sağlanmalıdır. En önemlisi de çocuk öğretilenleri hemen öğrenmek zorunda hissetmemelidir. Çocuklara bu süreçte en azından 2 veya 3 ay gibi bir zaman tanınmalıdır ve o zaman dilimi gelmeden çocuklar hiçbir şekilde tenkit edilmemeli, altını ıslatma mevzusu su yüzüne çıkarılmamalıdır. “Bir türlü altını ıslatmamayı öğrenemedin, hep altını ıslatıyorsun!” şeklindeki sözler çocukta tedirginlik yaratacaktır ve huzur ortamını bozacaktır. Gereken zaman tanındıktan sonra ailenin pedagog ile tekrar görüşmesi, izlenecek sonraki adımlar açısından fayda sağlayacaktır.
Altını ıslatan çocuğa hangi doktor bakar ?
Alt ıslatma, tek başına bir hastalık değildir. Hastalık belirtisi olarak ortaya çıkan bu sağlık sorunu yetişkin, çocuk ve bebeklerde farklı şekillerde değerlendirilir. 5 yaş altı altını ıslatan bebekler ve çocuklarda bu durum normaldir.
5 yaşından sonra altını ıslatan çocuğa hangi doktor bakar sorusuna ise alt ıslatma ile birlikte gelen başka belirtiler varsa beraber değerlendirilerek cevap verilebilir. Kimi çocukta alt ıslatma psikolojik etkenlerden dolayı meydana gelir. Bu durumda çocukların psikolog ya da psikiyatr muayenesine götürülmesi gerekir.
Ruhsal bir durum söz konusu değilse, fizyolojik muayene için çocuk cerrahisi bölümüne başvurulması gerekir. Eğer aileler sorunun psikolojik ya da fizyolojik olduğuna karar veremiyorsa, ilk olarak fizyolojik kabul edilip çocuk cerrahisine gidilmesi gerekir.
Yetişkinlerde alt ıslatmaya hangi doktor bakar sorusuna ilk yanıt olarak üroloji bölümü doktorları verilebilir. Hem kadın, hem erkeklerde alt ıslatma sorununa üroloji bölümünden yönlendirme ile sevk yapılabilir, ya da bu bölümde tedaviye başlanabilir.
SağlıklıHayat.Net
User Rating:
5
( 1 votes)