1 Yaş sendromu nedir ?
1 yaşına gelmiş bir bebeğin ya da çocuğun, benmerkezci ruh haline bürünmesi ve emredici konumuna gelmesi durumuna 1 yaş sendromu denilmektedir. 1 yaş sendromu bir sorun değil; gelişim döneminin bir parçası olarak değerlendirilmelidir.
1-2 yaş dönemi bir geçiş dönemidir. Ergenlik, yetişkinlik, annelik ya da yaşlılık gibi tipik geçiş dönemlerinde olduğu gibi; 1 yaş sendromu da bebeklerin çocukluğa geçiş dönemidir. Geçiş dönemleri hem çocuk hem de ebeveynler için her zaman stresli dönemler olmuştur. Özellikle ebeveynler bu dönemde delirme noktasına gelebilir. Sadece 1 yaşında olan ve konuşmayı bile henüz öğrenememiş olan bu bebeklerin kocaman insanları nasıl dize getirebildiğini anlayabilmek zordur ama sabırlı olup doğru adımlar atıldığı takdirde bu dönem bebeğin kişisel gelişimi için oldukça kıymetli bir fırsat haline gelecektir.
Öncelikle ebeveynler
1 yaş sendromu döneminin geçici bir dönem olduğunu bilmelidir ve bu dönemi iyi değerlendirmelidir. Ve bir de bunun devamı olan 2 yaş sendromu da var olduğunun bilincinde olmalıdır. (Bknz :
2 yaş sendromu nedir)
1 Yaş sendromu nasıl gelişir ?
Bebek 1 yaş dönemine girdiğinde, anneden ya da kendi bakımını üstlenen kişilerden (Anneanne gibi) bir kademe daha bağımsız hale gelmeye başlar. Emekleme hatta yürüme yeteneklerini 1 yaşına geldiğinde genellikle kazanmış olur ve 1 yaşından 2 yaşına kadar bu yeteneklerini geliştirir. Haliyle bebek artık bağımsız hareket etmek ve etrafında olanı biteni kendi çerçevesinden değerlendirmek, özgürce araştırmalar yapmak ister. Araştırma süreçlerinde önlerine engeller çıkmasından hoşlanmazlar. Merak ettikleri şeylere çok kolay bir şekilde ulaşmayı, her şeyin istedikleri gibi gelişmesini umarlar. Böyle olmadığı takdirde de 1 yaş bebekte sinirlilik hâsıl olur. Çünkü o yaşlardaki çocuklarda sabır etme, engellere karşı toleranslı olma gibi meziyetler henüz gelişmiş değildir. Bu yüzden öfke patlamaları, ağlamalar, bağırmalar, tepinmeler kaçınılmaz olur.
1 yaş çocuk kendisini dünyanın merkezinde hisseder. (Egosantrizm) Çünkü hissedebildiği tek şey kendi benliğidir. Etrafındaki her şeyin kendine ait olduğunu düşünür. Başkalarının penceresinden bakmak, empati kurmak, çevresindekilerin bu yaptıklarından rahatsızlık duyabileceğini hesap etmek 1 yaşındaki bebek için imkansızdır. Bu bakış açısına sahip olmak için bir insanın sosyal hayat ile yoğrulması ve belli başlı ahlak değerlerine vakıf olması gerekir. Bu yüzden ebeveynlerin bütün bu süreçlerden geçmemiş, herhangi bir tecrübeye sahip olmamış olan bebeklerinden üstün bir kişilik beklemeleri doğru olmayacaktır.
1 Yaşındaki bebek neler yapar ?
1 yaşındaki bebek emekleme ve yürüme yeteneklerini elde etmeye başladıkça, zamanla kendi başına yemek yediğini gördükçe anneden bağımsız davranabildiğinin farkına varmaya başlar. Bu farkındalık, benlik duygusunun gelişmesi için önemli bir farkındalıktır. Bebek 1 yaşından önce kendisini annenin bir parçası zanneder. Onsuz bir an düşünebilmek imkânsızdır. Oysa 1 yaşından itibaren onsuz da yapabildiğini keşfeder. Bu yüzden sınırları zorlar.
Dış dünyayı keşfe çıkan bebekler özellikle cisimleri ve cisimlerin birbiriyle olan etkileşimlerini inceler. Bir oyuncağı diğerine vurarak çıkan sesi keşfetmek buna örnek olarak verilebilir. Çocuklar hem cisimlerin ne cins bir cisim olduğunu hem de o cisimlerin ne tip sesler çıkardığını öğrenir, hafızasına kazır ve öğrendikleri ışığında peş peşe yepyeni şeyler keşfeder. Merak duygusu hat safhadadır. Bu süreçte bebekler engel tanımaz, engellere de tahammül göstermezler. İstediklerine ulaşamadıklarında oldukça agresif olurlar, yıkıp dökme, bağırıp çağırma gibi tavır içerisine girerler.
Bebeklerde 1 yaş sendromu belirtileri genellikle benlik duygusu ile ilgilidir. 1 yaş anneye bağımlılık devrinin son bulduğu bir süreçtir. Bebek anneye bağlı olduğunu hisseder, onu etrafında görmek ister ama ona bağımlı olmadığını, ayrı bir birey olduğunu fark eder. Bebek bu farkındalığı edindiğinde ebeveynler çocuklarına karşı tavırlarında bazı değişimler yapmak durumundadır. Öncelikle ebeveynler bu durumun bir sorun değil, aksine değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu bilmelidir. Bu süreç benlik duygusunun gelişmesi için kıymetli bir süreçtir.
1 yaş sendromu ana belirtileri şunlardır:
- Egosantrizm (Dünyayı kendi etrafında dönüyor zannetme, benmerkezcilik)
- Bencillik (Paylaşımdan kaçınma, oyuncaklarını arkadaşlarından saklama, yemeğini başkasıyla paylaşmama gibi)
- Kıskançlık (Başka çocuğa gelen oyuncağı kıskanma, annesinin başka çocuğa sarılmasını kıskanma ya da babasının annesine sarılmasını kıskanma gibi davranışlardır. Bu yaştaki bebekler ilginin kendi üzerlerinden başka yöne çevrilmesinden hoşlanmazlar.)
1 yaş sendromu ana belirtileri diye listelediğimiz bu duygu durumları çocuklarda şu davranışları doğurur:
- İnatçılık (1 yaş bebek inatlaşması ile ebeveynlerin baş etmesi zordur. Özellikle ebeveynlerin dediğinin tersini yapma konusunda inat ederler.)
- Tutturmaca (İstedikleri olsun diye ağlamak, kendini paralamak gibi pek çok davranışı sergilemekten çekinmezler.)
- Kendi bildiğini okuma
- Sürekli her şeye itiraz etme (“Hayır” kelimesini çok kullanırlar.)
1 Yaşındaki bebeğe nasıl davranılmalı ?
Bebeklerde 1 yaş sendromu baş edilmesi zor bir süreçtir; ebeveynler çileden çıkma noktasına gelebilir hatta istemedikleri halde bağırıp çağırma ya da şiddet uygulama gibi davranışlara girişebilir. Ancak 1 yaş çocuğun özelliklerini değiştirebilmek, bunun önüne geçebilmek, erkene alabilmek ya da erteleyebilmek mümkün değildir. Bu süreç varoluşun bir parçasıdır ve yaşanacaktır. Bu doğal sürece müdahale edildiği takdirde çocuk ebeveynlerine bağımlı bir hale gelir ve bu bağımlılık durumu çocuğun gelişim sürecinde pek çok sorunun oluşmasına neden olacaktır. Bu sorunlardan birisi de psikolojik sorunlardır.
Ebeveynlerin bir yaş sendromu döneminde çocuklarına karşı edindiği yanlış yaklaşımlar şunlardır:
- Bağırmak
- Şiddet uygulamak (Vurmak, çimdiklemek, herhangi bir şekilde canını yakmak)
- Cezalandırmak
Bu üç davranış çocuk gelişiminin hiçbir döneminde tasvip edilmezken, oldukça tecrübesiz olan 1 yaş çocuğuna bunları yapmak külliyen yanlış olacaktır. Çocukların mantık yürütme, doğru ile yanlış arasındaki farkı çözümleyebilme, empati kurabilme, soyut ve somut kavramları ayırt etme yetileri gelişmiş olmadığından dolayı bu dönemde çocuklarda gelişen olumsuz davranışlar bir suç niteliği taşımaz. Ortada suç yoksa ceza da olmamalıdır.
Ebeveynler bebekleri olduğu andan itibaren büyük bir sorumluluk altına girerler. Bebekler artık kendi başlarına hareket edebilecek seviyeye geldiklerinde ise ebeveynlerin işi çok daha zorlaşır. Bebeğin peşinden koşmak, onu tehlikeli yerlerden korumak, bir yandan da ona doğru şeyleri öğretmek ve eğitmek oldukça enerji gerektiren, zaman zaman da bezdirebilen süreçlerdir. Ancak unutulmamalıdır ki anne ve baba olmayı bu kadar değerli kılan da bu zorluklardır. Bu yüzden bebeğin bu normal sürecini yaşamasına izin verilmeli, şefkatli ve yumuşak bir yaklaşım geliştirilmelidir. En önemlisi de sabırlı olunmalıdır.
1 Yaş çocuğu nasıl eğitilir ?
1 yaş eğitimi aslında hem bebeği hem de ebeveynleri kapsayan bir eğitimdir. Eğitilme önceliği ise ebeveynlere aittir. Bebek normal sürecini icra ederken bu süreci faydaya çevirmek ebeveynlerin olumlu tutumları ile mümkün olacaktır. Bu yüzden bu gelişim döneminde anne ve baba ebeveynlik becerilerini arttırma yoluna girmelidir. Ebeveynler kendilerini şu konularda eğitmelidir:
- Çocuğu en doğru şekilde yönlendirme : Ebeveynlerin çocuğa kendi istediği şeyi doğru bir şekilde yaptırabilme durumudur. Yani hem “hayır” demesine meydan vermeden hem de çocuğun kendi benliğini geliştirmesini engellemeden bir yönlendirme yolu bulunur ve uygulanır.
- Çocuğa belli başlı sınırları doğru bir şekilde koyabilme : Örneğin; pencereye, sobaya ya da diğer tehlikeli yerlere yaklaşması konusunda sınır koymak ve bunu yaparken de çocuğun benlik duygusunu olumsuz etkilememek gibi.
- Çocuğun olumsuz davranışları ile doğru bir şekilde baş edebilme : Örneğin; çok ağlayan, adeta dövünen, inatlaşan, tutturan bir çocukla hem geniş zamanda hem de acil durumlarda nasıl baş edileceği önemli bir konudur.
Ebeveynler bu konuda yetersiz kaldıklarını hissettikleri durumlarda bir çocuk gelişimi uzmanından ya da pedagogdan yardım alabilirler.
1 Yaş bebek eğitimi nasıl olmalı ?
İlk aşamada ebeveynler çocuğunu dinlemeli ve onun neye ihtiyacı olduğunu net bir şekilde anlamalıdır. 1 yaş bebek davranışları tipiktir. Sorunlar genellikle olduğu gibi yansır. Ebeveynlerin iyi bir gözlemci olması ve çocuklarını yakın takibe alması, onların sıkıntılarını anlamaları konusunda yeterli olacaktır.
Öncelikle bebeğin huzurunun sağlanması için ihtiyaçları mümkün mertebe giderilmelidir. Eğer ortada sakıncalı bir durum yoksa, sabırla bebeğin işini kolaylamak da gerekir. Örneğin bebek bir oyuncağa ulaşmak istiyorsa onu oyuncağa ulaştırmanın ya da oyuncağı ona yaklaştırmanın hiçbir sakıncası yoktur. Hatta eğer mümkün olabiliyorsa çocuğun ona kendi çabaları ile ulaşması için izin verilmeli, bu süreçte tehlikeli bir şey olmaması adına çocuğun bireyselliğine zarar vermeden, hissettirmeyecek şekilde sıkı göz takibine alınmalıdır.
Tutarlılık:
Eğer ebeveynler bir kural koymuşsa bu kurallar konusunda esneme yapmamalıdır. Önce “hayır” denilen bir şeye sonradan bir sebeple izin verilmesi ya da önce “evet” denilen bir şeyin sonradan yasaklanması bir tutarsızlık örneğidir. Bu şekilde davranıldığında çocuklar taktikler geliştirir ve ebeveynlerin zayıf noktalarını keşfeder. İstediği bir şey olduğunda ise bu zayıf noktalara oynar. Bir nevi ebeveynlerini dize getirir denilebilir. “Evet” denilen bir şeyin sonradan yasaklanması da güvensizlik doğurur. Ebeveyn ile çocuk arasındaki bağların hırpalanmasına sebep olur. Bu yüzden bir yaş bebek eğitiminde tutarlılık çok önemli bir kavramdır.
Göz Ardı Etme:
Yasak olan ya da yapılması tehlikeli olan bir davranışı yapma konusunda çocuk inatlaşıyor, ısrar ediyor ya da öfke patlamaları yaşıyorsa bu durumda çocuğun bu davranışları dikkate alınmamalıdır. En iyi ihtimalle çocuğun dikkati onun sevebileceği ya da ilgi duyabileceği bir şeye yönlendirilmelidir. Bu da işe yaramazsa çocuğa tepinmenin, diretmenin ve öfkelenmenin ne kadar zararlı olduğu ve bütün bunların bir bedeli olduğu şefkatle öğretilmelidir.
1 Yaş sendromu nasıl atlatılır ?
1 yaş sendromu genellikle 3-4 yaşına kadar devam eder. 1 yaşından itibaren çocuk yavaş yavaş edindiği sosyal deneyimler ile bilişsel olgunluğunu kazanmaya başlar. Yani daha paylaşımcı olur, kıskançlığın anlamsız olduğunu anlamaya başlar. Yavaş yavaş etrafındaki insanları anlar ve dünyadaki tek önemli kişinin kendisi olmadığını, herkesin kendi benliği olduğunu kavrar.
Çocuğun bilişsel olgunluğa ne hızda erişeceği ise ailenin şefkati, ilgisi, anlayışı ve verdikleri eğitimle alakalıdır. Eğer anne ya da baba çocuklarını bir birey olarak değil de, kendilerine bağlı bir parça olarak görürlerse; çocuklarının olumsuz davranışlarını pekiştirecek şekilde davranırlarsa bu halde bilişsel olgunluğa erişmek mümkün olmayacaktır. Bu da uzun vadede kişilik bozukluğuna sebep olacaktır.
Ebeveynler bu dönemi en iyi şekilde atlatabilmek için çok sabırlı olmalıdır. Kesinlikle çocukları ile zıtlaşma yanlışına düşmemelidir. Zıtlaşmak çocuğun bencillik duygusunu pekiştirebilir. Yapılacak en iyi şey çocuğun inatçılık ya da ısrarcılık davranışlarını görmezden gelmek ve yaşanacaklara sabretmektir. Çocuk dünyanın kendi etrafında dönmediğini, herkesin kendine göre özel olduğunu ve her istediğine istediği anda sahip olamayacağını ancak bu şekilde öğrenebilir. Kabul ; bu çileden çıkarıcı ve yıpratıcı bir süreçtir; ancak meyvesi “bilişsel olgunluk” olur.
Kural ve disiplin bir dayatma değil, aksine bir ihtiyaçtır. Aile ortamı bu yüzden kıymetlidir. Kurallar çerçevesinde yetişen bir çocuk sosyal hayatta daha medeni olur ve haddini bilir. Taşkınlık, başına buyrukluk ise hem kişinin kendisine hem de çevresine zarar verir. Bu yüzden ebeveynler evde belli başlı kurallar koymalı ve bu kurallara istikrarlı bir şekilde uymalıdır. Çocuklarının da bu kurallara uyması sağlanmalıdır. Çocuğun ağlaması ya da tepinmesi sonucu kuralar esnetilmemelidir.
1 Yaş bebek psikolojisi
Önceleri “bebektir, bir şey anlamaz” diye düşünülürken, psikoloji üzerinde yapılan pek çok araştırma, bebeklerin rahme düştüğü andan itibaren psikolojilerinin şekillendiğini ortaya koymuştur. Bu bilgiler ışığında ebeveynler bir bebek sahibi olmak istediklerinde kendilerinin ne kadar sabırlı ve ilgili olabileceğini, psikolojilerinin ne denli düzgün olduğunu, aile ortamının ne ölçüde huzurlu olduğunu iyi hesap etmelidir.
Bebeklerde 1 yaş psikolojisi hem bebeğin kendisi hem de ailesi için oldukça zorlu bir süreç yaşatır. Aile bu sürecin ne kadar zor olabileceğinin bilincinde olduğu takdirde tolerans seviyesini arttırabilir. Anne ya da babanın çocuklarının tavırları karşısında sabırsız olmasına sebep olan en büyük etken; çocuklarının bu yeni davranışlarını kabullenemeyişleridir. Yetişkin bir insandaki anlayışı çocuklarından beklerler. Bağırıp çağırmalar, hırpalamalar genellikle bu kabullenemeyişler yüzündendir. Ancak bu olumsuz yaklaşımlar durumu düzeltmez; aksine daha kötü bir hale gelmesine sebep olur.
Kimi ebeveynler de çocuklarına karşı fazlasıyla itaatkârdır. Çocuklarının kendilerini dize getirmesine izin verir; aşırı korumacı olur. Çocuklarını bir birey olarak görmekten kaçınır, kendilerinin bir parçası olarak görürler. Bu durumda çocuklar son derece şımarık ve bağımlı bir şekilde büyür. Adeta anne çocuğunu, çocuk da annesini yönetir hale gelir. İleri yaşlarda da bu durum pek değişmez.
Eğer anne ve baba elinden gelen ne varsa yapıyor, buna rağmen çocuktaki taşkınlıkların üstesinden gelemiyorsa; bu durumda bir uzman pedagogdan yardım almakta fayda vardır. Bütün bu durumların altında başka sebepler olabilir.
Bebeklerin psikolojisi bozulur mu ?
Bebeklerde psikoloji kavramı tanımlandığına göre “bebeklerin psikolojilerinin bozulma ihtimali vardır” sonucunu çıkartmak yanlış olmaz. Bebeklerde psikolojik bozukluk şu şekillerde anlaşılabilir:
- Yemek yememe
- Devamlı üzgün surat ifadesi
- Sosyal ortamlardan çekinme
SağlıklıHayat.Net
User Rating:
4.67
( 14 votes)
Çocuklar her hastalandığında huy değiştirirmiş diyorlar. Bir de bunun 1 yaş 2 yaş 3 yaş ….. sendromu filan var. Bizim oğlanda da başladı. İstediği bir şey olmadı mı basıyor çığlığı. Hastalıktan mı sendromdan mı henüz çözemedim ama hem babası hem ben pertiz. Ya sabır ya selamet.
Çocuk yapmayı planlayanlara önemli duyuru! Şu lanet 1 yaş sendromu ile olay bitmiyor. 1 yaş sendromundan sonra 2 yaş sendromu devam ediyor. ve 3 buçukta bitiyor(muş). Demedi demeyin.